7 Ekim 2015 Çarşamba

SENİN ÖMRÜN KIYMETLİ BİR KUMAŞ GİBİDİR ! Hz. MEVLANA





Bir adam , en iyi kumaştan bir elbiselik almış. Kıyafet diktirecekmiş. Tanıdıkları 

demiş ki ; '' Bu civardaki terziler biraz kötü nam salmıştır. Kumaş çalarlar. Kumaşına yazık , 

elbisen de daracık olur.''

Adam kıymetli kumaşı almış , bir terziye gitmiş . Kumaşı masaya koymuş .

'' Ölçümü alıp , kumaşı biçiniz.'' demiş. Terzi baş üstüne deyip , işe koyulmuş . Bu arada

müşterisini eğlendirmek için bir şeyler anlatmış . Adam başlamış gülmeye . Öyle gülmüş ki 

gözleri yaşarmış. Terzi bir parça kumaşı kesip , tezgahın altına atmış . Sonra bir fıkra daha 

anlatmış. Adam kasıklarını tuta tuta gülmüş . Terzi , bir parça daha kumaş kesip saklamış .

Tekrar onu eğlendirecek bir şeyler anlatmış . Adam gülmekten neredeyse yerlere yatacakmış .

Terzi bir anda ciddileşmiş ve demiş ki : '' Be adam , o kadar güldün ve eğlendin ki , neredeyse 

bu kumaştan sana bir elbise çıkmayacak ! ''

Adam o zaman gerçeği anlamış . '' Öyle ya , ben kumaşı çaldırmamak için burada 

bulunuyorum . Ama gülmekten malıma sahip çıkamadım . '' diye üzülmüş . 

Hz. Mevlana diyor ki : 

'' Senin ömrün bir kıymetli kumaş gibidir . Onu çaldırmak istemeyenler dahi , eğlencelere 

dalıp yine çaldırıyor . 80 sene yaşayan insan son günlerinde '' Eyvah ! ömrüm kuş tüyü gibi 

uçmuş kuş tüyü gibi uçup gitmiş ! '' der...


Kendi adıma eğlenerek ve mutlu olarak bu yaşamı yaşamanın yaptığımız her işe olumlu katma değer sağladığını düşünürüm. Burada anlatılan işimize eğlence katmak yerine eğlenmekten asıl yapmamız gerekenleri unutmak . Hz. Mevlana dengeyi bozduğumuzda ve eğlenceyi fazlaya kaçırdığımızda başımıza gelecekleri mükemmel bir hikaye ile ders niteliğinde aktarmış .

Her dakikasını ve anını hakkıyla değerlendirdiğimiz yaşamlar duasıyla ...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder