13 Ocak 2016 Çarşamba

AŞK MI , ÇİKOLATA MI ?



Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam her yaşta her konumda insanın önemli değerlerinden . Hemen hemen hepimiz bu konuda çok sayıda haber kaynağından çeşitli bilgiler alıyoruz . Bu bilgilerin bazıları magazinsel ve komik olabiliyor. Geçen gün Prof.Dr Osman Müftüoğlu 'nun çikolatanın yararlarından bahsettiği bir programdan sonra  konuyla ilgili ben de bir yazı hazırlamak istedim. 

Programda bahsedilen yararlı asıl madde '' Feniletinilamin '' idi . Ancak incelediğimde çikolatanın içinde Feniletinilamin kadar yararlı bir diğer bileşik olan  flavanoller grubunun olduğunu gördüm . Çikolatanın içerdiği flavanoid miktarı çilek , domates , soya fasülyesi , yeşil çay , meyve ve sebzelerden çok daha yüksektir. Flavanoller ; serbest radikalleri devre dışı bırakarak kalp sağlığının korunmasını sağlayan çok önemli antioksidanlardır. Flavonoller bu antioksidan etkisini asıl olarak nitrik oksit üretimini arttırarak gösterir. Nitrik oksit ise atardamar cidarını genişletir ve böylece kan daha rahat akar . Oksijen vücuda daha rahat dağılır . Bu etki ile aynı zamanda kan basıncını da düzenler .

Diğer tatlıların aksine , özellikle bitter çikolatanın kakao oranının yükselmesi ile beraber artan şekilde glisemik indeksi düşüktür. İçerdeği flavanoid diabet ( Şeker hastalığı ) riski yüksek kişiler için de kan şekeri dengesini düzenlemeye yardımcı olur . 

Kahveden daha fazla '' Teobramin '' içerir. Bu madde beyinden salgılanan ruh halini canlandırıcı , coşku verici etkilere sahip nörokimyasalları uyarır. Ayrıca içerdeği  maddelerin serotonini arttırması ile doğal antidepresan etki gösterir. 

Flavonoidlerin cilt sağlığını olumlu yönde etkileyen özellikleri vardır . Çünkü güneş ışığındaki ultraviyoleyi emer. Bu şekilde yaşlanma karşıtı olarak çalışır.

Feniletinilamin çikolatanın içindeki en önemli maddelerden birisi . Daha doğrusu bunu söyleyen değerli Osman Müftüoğlu Hocam . Bu molekül bazı yerlerde '' Aşk molekülü '' olarak geçiyor. Böyle adlandırılmasının sebebi kişinin kendisini çok iyi hissetmesine sebep olması . 


Feniletinilamin memelilerin merkezi sinir sisteminde , sinir hücrelerini düzenleyici olarak işlev gösteren bir moleküldür. Feniletinilamin kakao çekirdeklerinin mayalanması ve kavrulması ile konsantrasyonu artan bir maddedir. Bu noktadaki tek sıkıntı feniletinilaminin MAO ( Monoaminooksidaz) enzimi ile çabucak yıkılmasıdır. Bununla beraber çikolatanın 80 derece sıcaklıkta yoğurulması sırasında kan seviyesini daha uzun süre koruyan '' Anandamid '' diye başka bir madde daha oluşur . Anandamid doğal sakinleştirici etkisi ile iyimseverlik yaratan bir madde . Feniletinilamine göre daha uzun süre kan seviyesini koruduğundan şu an için çikolatadaki asıl mutluluk verici madde olduğu ve bir taraftan da bunu serotonini arttırarak yaptığı düşünülmektedir. 

Aşkın ve sevginin oluşmasında noradrenalin ve dopaminin artması ile doğal morfin etkisi gösteren endorfini tetikleyerek rol almakta . Yani aslında bu hormonlar ve maddeler aşkın , sevginin ve mutluluğun olduğu hallerde kanda seviyesinin arttığı ispatlanmış maddeler. 

Kalorisi açısından şişmanlayarak ve kan şekerimizi aşırı yükselterek bu harika yararlarının tersine dönmemesi için miktar ve ihtiva ettiği kakao miktarı çok önemli . Dayanabildiğiniz acılıkta , kakao oranı yüksek ve her gün en fazla 30 gram bitter çikolata yemeniz yeterli ve yararlı .

Hayatınızda mutluluk , sağlık ve aşkın çikolatayla beraber olduğu huzurlu günler dilerim ...

Kaynak : NTV '' Osman Müftüoğlu ile Yaşasın Hayat '' , çikolatamitivetarihi.wordpress.com, Hürriyet arşiv 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder