8 Nisan 2016 Cuma

ÇOK ÇEŞİTLİ YEMEK KİLO ALDIRIR MI ?



                 Son günlerde farklı beslenme yaklaşımları duyuyorum . Benim burada yapmak istediğim diyet ve zayıflama olarak adlandırılan stratejilerin sağlığımıza olumlu yönlerini alıp sağlıklı beslenme adı altında nasıl kullanılabileceğimizi değerlendirmek .

            Şekerin ve tahılların tamamen diyetten çıkarıldığı beslenme rejimleri var. Şekerin çıkarılma nedeni bağırsaklarda kandida adlı mantarın çoğalmasına neden olup sindirimi olumsuz etkilemesi ve çok az kullanımlarda bile pankreastan insülin hormonu salgılattırarak kan şeker dengesini bozması. Bir de besin allerjisi konusu var . Tahılların çıkarılma amacı da genetiklerindeki değişmeler sonrasında allerji oranlarının artması. Bunu başka bir yazıda uzun uzun paylaşalım. Çünkü biz kilo almayı hep tek bir sorun olarak algılayıp çözüme odaklanıyoruz. Ama kilo almanın asıl nedeni bulunup bu sonuca ulaştıran asıl nedenler aydınlatılır ve bunlar üzerinde davranış değişikliği yapılabilirse kilo vermekten ziyade sağlıklı beslenme ve boy kilo arasındaki uyum , aynı zamanda kas - yağ dokusu oranları sağlıklı oranlarda tutulabilecektir.

           Her zaman söylediğim '' DENGE '' kavramı sağlığın ve beslenme- egzersiz çarkının da en önemli noktası. Örneğin dişi cinsiyetteysek ve tüm dokularımızı kasa çevirirsek yağda eriyen ve saklanan östrojen adlı kadınlık hormonumuz aşırı azalacak testesteron adlı erkeklik hormonunun artması ile başka sağlık sorunları yaşayacağız . Öte yandan aşırı yağ dokusu ile de yaşamımıza belli kanser türleri başta olmak üzere şeker hastalığını , kalp - damar sorunlarını çağıracağız. 

            Bu sebeple başlarken kararımız '' SAĞLIKLI VE DENGELİ YAŞAM '' olmalı! Bu büyük vizyona kattığımız her sağlıklı yaklaşım bizi germeden , yavaş yavaş daha iyiye yaklaştıracaktır. Çiğneyerek zayıfla 1 ve 2 yazı dizime gösterilen ilgiden aslında herkesin bu konuda benim gibi aydınlanmaya ihtiyacı olduğunu anladım .

            Bu ana vizyon çatısında bugün de karışık beslenmenin yarattığı sindirim ve sağlık sorunlarından bahsetmek isterim. Karışık beslenmenin vücudumuzda parçalanması gereken besinlerin ihtiyaç duyduğu zıt enzimler nedeniyle sıkıntı yaşattığı bilinir. Bu zıtlık, enzimlerin üretilmesine engel olur ya da üretilen enzimlerin birbirini yok etmesine sebep olur ve yenen yemek sindirilmeden mayalanmaya veya çürümeye başlar. Bu midede saatler süren bir işlemdir ve bağırsaklarda da devam eder. Yemekten sonra kan değerlerine bakıldığında lökosit(akyuvar) isimli savunma hücrelerinin kanda yüksek değerlerde tespit edilmesinin sebebi budur.

            Çürüme veya mayalanma sonrasında oluşan zehirli ve asitli kalıntılar bağırsaklarda yaşayan faydalı mikropları öldürür , buradaki sinir uçlarını zedeleyerek bağırsakların hareketini zayıflatır. Bunun sonucunda da hiç istemediğimiz şişkinlik ve kabızlık şikayetleri ortaya çıkar. Beslenme düzenindeki karbonhidratlar ile beraber proteinlerin aşırı tüketimi ya da süt ürünleri ile beraber tüketilen balık ve karışık et , farklı cinslerden yağların bir arada alınımı gibi hatalar devam ettikçe bağırsak duvarları aynen kanalizasyon boruları gibi zehirli , yağlı atıklarla kaplanır , genişler ve cepler oluşur. Hatta iyice ilerlediğinde taşlaşmış atıklarla dolar. 

             Bağırsakların içinde asıl görevi bu zehirli atıkların kana karışmasını engelleyip dışkılama yoluyla göndermek olan tüycükler vardır. İşte ağır ve karışık beslenme sonucu oluşan çürüme ve asit artımı bu tüycükleri de zedeler . Sonuçta asıl dolaşıma katılmaması gereken atıklar sızmaya başlar.Beslenme hataları çok uzun süre devam ettiğinde kana karışan bu zehirli asit yüklü atıklar hücreler içerisine sızacak düzeylere erişir ve hücreyi koruyan mekanizmalara da zarar verirler. Hücrenin enerji üretimi ve diğer faaliyetleri zarar görmeye başladığında , etkilenen bölgeye göre değişen hastalık semptomları gün yüzüne çıkar. Yani yediğimiz halde kendimizi enerjisiz hissederiz . Bunun için yeriz. Ancak doğru beslenmediğimizde girdiğimiz kısır döngü bizi daha da enerjisiz hissettirir ve üstelik hasta eder.

Devamı gelecek sevgilerimle...

            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder