14 Mayıs 2015 Perşembe
HAYAT DEDİĞİN...
HAYAT DEDİĞİN TİYATRO SAHNESİ
Dünya hayatı denilen tiyatro sahnesine rolünü seçemeden gelirsin. Ne anneni , ne babanı , ne bedenini..
Kendine özgü karakterin vardır ya da fıtratın. Hani demişlerdi ya sana ''Can çıkar huy çıkmaz !'' daha bunun gibi bir sürü şartlanmalarla ve giderek sağlamlaştırdığın kendine ve sahneye ait inançlarla büyür gidersin...
Çocukluktan ergenliğe , ergenlikten yetişkinliğe geçersin..Yaşın büyür olgunlaşır ,sorumlulukların ve arkasından yetişmeye çalıştığın yapacakların biriktikçe sıkıştığını hissedersin..İçinde bir şey nefes almak ister..Hatırladın mı o anı...Her şeyi bırakıp herkesten kaçmak istediğin o anı...Her şeyini satıp derviş olup dolaşmak istediğin o anı...Ruhunun bak ben de varım senden ayrı değilim ama her zamankinden özel ilgiye ihtiyacım var dediği o anı..Eşinde , işinde , arkadaşında , ailende , ,uğraşlarında ,ilaçlarda aradığını bulamadığın o anı...
İlginç şekilde tüm manevi öğretiler ,meditatif teknikler , psikolojik yaklaşımlar tam bu anda durup hiç bir şey yapmadan içimize dönmemizi öneriyor..Durup bir bak bakalım içinde neler oluyor..Bu zaman zaman değişik ruhsal halleri yaşayan olarak sen neredesin ? Gerçekten ne istiyorsun ?
Hep mutlu olmak mı?
Hep başarılı olmak mı ?
Hep sağlıklı olmak mı ?
Hep sevilmek mi ?
Hep sevmek mi ?
Hep................mi ? İstediğin gibi doldur.. Sonra bir bak bakalım kendinde en çok ne görsen seni tam tatmin ederdi..Hayatını yaşarken cennete dönüştürecek hayaller kur. Hayal kurma becerin mi yok geliştirebilirsin. Doğuştan sol beynin baskınsa azar azar başlayabilirsin. Bizlere büyürken hayalperestlik gerçekçiliğin karşıtı gibi ve gayretin etkisini kıran bir şey gibi algılattırıldı. Oysa hayal de zihinde tasarlanan , gerçekleşmesi istenen şeydir. Kullandığın bütün teknolojik aletlerin olmamışken birilerinin hayali olduğunu hiç düşündün mü ?
Hadi bir kereliğine özgürce düşün. Özgür düşünce önyargısız ve şartlanmaların tesiri altında kalmadan rahat soru soran düşüncedir..
Düşün şimdi hep mutlu olmak mıydı cevabın o zaman bir de bu taraftan bak .Hüzünlendiğin halleri düşün ama kederli değil biraz hüzünlü hallerini..Biraz hüzün ruhunun kıvrımlarını daha rahat gördüğün büyüteç gibidir.Nerede eksiksin , senin için hayat nerede kırılgan ? Aşırı bir üzüntü ile ruhu felç etmeye gerek yok. Kendi senaryonu yazıyorsun duygularını dile getir. Ne oldu da bunu hissettin ?'' Kendini fazla dinleme!'' dediler değil mi sana? Ben de diyorum ki bi dur ve dinle ! En doğru cevap senin içinde...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Merhabalar blog keşif etkinliğinden geliyorum, sizi takibe aldım. Siz de beni alırsanız sevinirim.
YanıtlaSilhttp://www.nilgunozenaydin.com
Çok teşekkür ederim. Faceden hemen buldum sizi.Hep beraber gelişmek ve güzelleşmek dileğiyle hoşgeldiniz ,hoşbuldum :)
YanıtlaSil