Karne günü olmasına rağmen öğrencilerin notlardan çok değerlerini sergilemelerini , öğrendiklerini sadece sınavlarda değil , hayatlarının her yanında kullanarak yaşam becerilerini arttırmalarını önemseyen bir öğrenci koçu olarak sık rastladığım bir sıkıntıdan bahsetmek istiyorum bugün. Okuma alışkanlığı . Öğrenci genelde şu cümlelerle geliyor. '' Paragraf sorularını okurken çok sıkılıyorum . ''
Aslında sonradan fark ediliyor ki okunması gereken soru , metin , kaynak uzadıkça bu sıkıntı giderek artıyor . Hatta öyle boyutlara ulaşıyor ki bu sorulara hiç bakılmıyor . Matematik sorusu bile olsa metinden ürken zihin , çözüm tekniği daha zor ve uğraştırıcı kısa metinli sorularla boğuşmayı seçiyor. Sonuç sınavda kaçırılan kolay soruların dayanılmaz pişmanlığı :)
Ben bunu sadece öğrencilerde değil sosyal medya paylaşımlarında erişkinlerde de görüyorum . Paylaşım sadece görüntü içeriyorsa beğenilme oranı daha yüksek . Biz büyükler de okumaktan sıkılıyoruz.
Daha önce kitabını okudukları eserlerden uyarlanan filmleri izleyen , iyi okuma alışkanlıkları olduğunu bildiğim arkadaşlarım genelde hayal kırıklığına uğradıklarını söylerler. Kendi zihinlerinde yarattıkları görüntülerin daha derin , daha anlamlı olduğunu ifade ederler. Bu kişilerin girdikleri sınavlarda yüksek oranda paragraf soru neti olduğunu da biliyorum .
O zaman çocuklarımızın daha okul hayatlarının ilk yıllarında kitap okuma alışkanlığı elde etmeleri çok önemlidir. Bu cümleye sınav dönemlerinde daha fazla olmak kaydıyla öğrencilerin elinden okuma kitaplarını alıp test kitaplarını tutuşturan ebeveynlerin ve eğitimcilerin dikkat etmelerini çok isterim. Tam tersi okuma alışkanlığı kazandırmak isteyen yetişkinlere direnen öğrencilerin de. Tabi ki denge önemli . Ancak planlarına az ama düzenli kitap okuma saati ekleyen öğrencilerin , hem dersler dışında zihinlerini dağıtarak hem de okuma becerilerini geliştirerek öğrenim hayatlarına ve yaşamlarına olumlu katkılar yapacaklarını düşünüyorum . Belki karne tatili de başlamak için bir fırsat olarak değerlendirilebilir :)
Bir sonraki yazım da çocuklarda okuma alışkanlığı kazandırma üzerine olacak . Sevgilerle ...
Merhaba...boğunuz ne kadar faydalı yazılarla dolu. Öğrenciliğiimiz hiç bitmesin, hep öğrenen kalalım. Ben de dgs ye çalışan aynı zamanda iki çocuklu bir anneyim üstelik bir çalışıyorum. Bakalım sonuç ne olacak.
YanıtlaSilSizi takibe aldım tam size göre bir blog daha açtım çok yeni doktoranne (blogcukocluk.blogspot.com) ona da beklerim .Misafir yazar kabul ediyorum :)
SilMerhaba...boğunuz ne kadar faydalı yazılarla dolu. Öğrenciliğiimiz hiç bitmesin, hep öğrenen kalalım. Ben de dgs ye çalışan aynı zamanda iki çocuklu bir anneyim üstelik bir çalışıyorum. Bakalım sonuç ne olacak.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim anne güncesi :) yılların deneyimine aldığım koçluk eğitimleri eklenince kendimi böyle bir katkı verme yolculuğunda buldum . Saygılarımla çok naziksiniz .
SilÇok teşekkür ederim anne güncesi :) yılların deneyimine aldığım koçluk eğitimleri eklenince kendimi böyle bir katkı verme yolculuğunda buldum . Saygılarımla çok naziksiniz .
YanıtlaSilÇok güzel faydali konulari ele almissiniz. Tebrik ederim.
YanıtlaSilÇok teşekkürler D.Soygul :)
YanıtlaSil