4 Ağustos 2015 Salı

DUA VE KADER


         DUA KADERİ DEĞİŞTİRİR



    
Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu
evlendirmektedir.
Düğün günü çok koyun ve
inek kesilir.
Et kokuları mahalleyi sarar.
Ancak evin bitişiğinde Müslüman dul bir
kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır.
Hepsi de günlerdir açtırlar.
Kadıncağız, düğün evinin
kapısını çalıp, 'ateş' ister.
Ancak maksadı başkadır.
“Belki yemek verirler” diye
gitmiştir.
Adam, kadının niyetini anlasada!
bir şey vermez.
Kadıncağız, bir daha gidip 'ateş' ister. Yine eli boş döner.
Üçüncüde yine öyle.
Ama ne olur bilinmez, bu defa acır
kadına.
Hallerini anlamak için dehlize iner ve
dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.
Yetimcik, annesine yalvarıyor:
- Anneciğim, ne olur bir daha git.
Belki bu sefer bir şey verirler.
Kadın ağlamaklıdır:
- Üç defa gittim! yavrum! Artık utanıyorum.
Adam bunu duyar.
Kalbi sızlar. güze bir 'Sofra' hazırlatıp, gönderir evlerine.
Ve dehlize inip, dinler yine.
Yetimlerin en küçüğü dua ediyor:
- Ya Rabbi!
O nasıl bize ikram ettiyse, sen de
ona ikram et!
Onu imanla şereflendir!
Ardından;
- Âmiiiin! sesleri yükselir.
O anda, kalbi döner ateşperestin.
Ve 'Şehâdet'i getirip imanla şereflenir.
Nitekim Sadaka, belâyı önler.
Ama dua, kaderi değiştirir!   ( Alıntıdır )


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder