5 Ağustos 2015 Çarşamba

KOÇLUKLA ÖZÜNE DÖN


                   İÇİMİZDEKİ  ACIYAN  YERLER



               İçimizdeki acıyan yerlere biraz olsun şefkat verebilirsek o zaman mucizeler
yaratmaya başlayabiliriz.. Problemlerimize bakmaya cesaret edebiliriz. Ama bu problemlere sahip olduğumuz için kendimizi yiyip bitirmeden...

                  Çünkü biz çözmezsek zaten gömdük sandığımız problemler iyice kök salacak ve kocaman bir ağaç olarak karşımıza çıkacaktır. (Dost Can Deniz )

                  İnsanın en çok ihmal ettiği yine kendisidir. İnsanın en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri de her şeyiyle olduğu gibi kabullenilmek ve tam anlamıyla söylemek istediklerinin dinlenilmesidir. Hangimiz kardeşini kıskandığı için tekrar altına çişini kakasını yapan çocuğu hastalıkla suçlarız. Peki ya sizin içinizdeki çocuk ? En öfkeli anlarınıza gidin öfkeyle bağırdığınız , üzüntüden hıçkıra hıçkıra ağladığınız ..  Bağırırken ve ağlarken aslında söylemek istediğiniz neydi ?

                Kendime iyi baktığımı düşünürdüm hep. Sürekli okurdum , öğrenirdim , araştırırdım falan. Övünürdüm de gizli gizli hani . Sonra bir gün bir ilan gördüm . Bir eğitimdi bu araştırdım afilli falandı yani ICF onaylı profesyonel koçluk . Yüksek sesle söyledim kulağıma hoş geldi atladım :)  Koçluk yolculuğuna çıkmadan önce koçluğu bir şeyleri yönetmek , idare etmek olarak algılıyordum. Asıl olanın önce kendini yönetmek olduğunu bilmeden..Yavaş yavaş eğitimlerim ilerledikçe bu yolculuğun özümdeki gerçek insana doğru olduğunu farkettim. Özüme hiç bitmeyen bir yolculuk...Heyecanlı , keşiflerle dolu bildim sandıklarımla dolu bir yolculuk...Algının , bilginin , gerçeğin özüne yolculuk...Bilmemek ve başarısız olmaktan hiç utanmadığım bir yolculuk...

              Kendimle ilgili 40 yaşıma kadar göremediğim bir sürü şey öğrendim. Bugüne kadarki davranışlarımın arkasındaki asıl sebepleri anladım. Beni durduran şeyleri gördüm  ve onlarla hem de en büyüğü ile harika bir anlaşma yaptım. Yanıma aldım onu . '' Gel beraber ilerleyelim dedim.'' Kalkmak istemedi önce ''Çok rahatım burada bırak beni '' dedi. Nabzına göre yavaş yavaş şerbet verdim :) ani , aşırı bir strese sokmadım onu. Çok aşırısında beni bırakıp aksi tarafa kaçacağını biliyordum. Ona şefkatle yaklaştım zaten bu fıtraten en iyi yaptığım şeylerden biri değil miydi ? Sadece dozunu ayarlayamıyordum bazen. Çocuklarıma , eşime , çevreme en çok da kendime fazla şefkatin zehrini akıtıyordum .Fedakarlık ve özverili olmanın farkını dahi bilmezken bildiğim kadarıyla gururlanırdım. Sonra koçluk yolculuğumda öğrendim ki denge en önemli şeymiş...Ve övündüğümüz güçlü yanlarımız çok güçlendiğinde bize zarar verirmiş...

                Bir süre önce sorduğum bir soru vardı tekrar soruyorum : 

                Hani o anlam veremediğiniz  duygusal tepkileriniz , sizden habersiz aniden ortaya çıkan öfkeniz , hani o bu sefer yapacağım deyip bir türlü yapamayışlarınız , her şeyiyle tam açık olarak sonunu göremediğiniz ama fırsatın kokusunu sezgilerinizle aldığınız  durumlardaki kararsızlıklarınız , ilerlemenizi engelleyen aşırı sağlamcılığınız ....vs...vs   şu anda hepinizin kendi zihninde ne listeler oluştu biliyorum . 

                Çünkü bu hayatı SİZ YAŞADINIZ ve inanın her anı öyle olması gerektiği için oldu. Sonsuz seçenekten biri olan yaşamınızı siz yaşadınız . Peki bundan sonra neyi yaşamayı tercih ediyorsunuz ?

               Kendinizi şefkat dolu bir kabulle olduğu gibi görmeye var mısınız ? En acıyan yerlerinizi sizi yargılamadan olduğunuz gibi tam kabul edip gerçekten dinleyecek ve size ayna olacak biriyle ? Kendinizi tanıma sürecinde ve değişimler sırasında attığınız emin adımlarda size yol arkadaşlığı yapacak. Başkalarının başarı saydığı değerler üzerinde değil size özgü güçlü yanlar üzerinde yükselmenizi sağlayacak size özgü hiç bilmediğiniz değerlerinizi size yansıtacak...

             Bu yazıyı ne zamandır yazmak istiyordum ama bekledim . Gerçekten değiştiğimi kendim görene dek , içselleşene dek bekledim.  Beni soracak olursanız evet çok değiştim . Halen kendimle fikir ayrılığına düşme hakkımı koruyorum :) Düşüncelerimin , duygularımın ve davranışlarımın daha çok farkındayım . Tabi bunlar birdenbire olmadı 10 ay geçti eğitimler başlayalı ve ben kendim için koçluk aldım. En güzeli artık biliyorum ki önemli hayat virajlarında yanımda olacak bir sürü yol arkadaşım var.

            ''  SİZ EYLEME GEÇMEDİKÇE YA DA ÖĞRENDİKLERİNİZİ UYGULAMAK İÇİN HAREKET ETMEDİKÇE , EYLEM PLANINIZI GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEDİKÇE HİÇ BİR ŞEY DEĞİŞMEYECEK '' Dost Can Deniz 

                Hep özgürce yazacağım bir bloğum olsun istemiştim . İstedim ve harekete geçtim okuduysanız dünyama dahil oldunuz ve hoş geldiniz.

                Son olarak şunu söylemek isterim çok saygı duyduğum biri bana öğretti ki ; ''Gerçek şefkat , şefkat duyulanın gözlerinden yargısızca bakabilmekmiş. ''Siz içinizdeki acıyan yerlere içsel bir şefkatle bakmaya ne dersiniz ? Gerçekten değişmeye ? Ya da olduğunuz halin sizin için en iyisi olduğunu fark edip daha huzurlu ve mutlu yaşamaya ... 


               


              
           
               
                

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder