31 Aralık 2015 Perşembe

BARIŞ NEDİR ?


Bu aralar sosyal medya paylaşımlarında ''BARIŞ ''ile ilgili yazılar görüyorum . Hele de bugün çoğumuzun yeni yıl dilek ve dualarının biri barış . Barış sevilen bir kelime . Gönülleri sıkmayan ve rahatlatan. Çook eski devirlerden gelen bir kızılderili atasözü bakın nasıl tanımlamış barışı :

Üç barış vardır . Birinci barış , en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o . İnsan , kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini , beraberliğini fark ettiğinde , kainatın merkezinde BÜYÜK RUHUN durduğunu ve bu merkezin her yerde ve her birimizin içinde olduğunu fark ettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır , diğerleri sadece bunun yansımalarıdır .

İkinci barış iki fert arasında olan barıştır.

 Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır . Fakat hepsinden önce , anlamalısınız ki '' gerçek barış '' dediğim birinci barış , insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir .

Bilge kızıl derili atasözünden sonra İslam dininde savaşa ve barışa bakışı merak ettim.Savaş ve öldürme ile ilgili ayetlere bakarsak bir müminin , bir insanın öldürülmesi , Allah katında dünyanın sona ermesinden daha büyük bir olaydır.

''Şüphesiz , sizin kanlarınız ve mallarınız; bu gününüzün ,bu ayınızın ve bu beldenizin haram olduğu gibi birbirinize haramdır.'' ( Buhari ilim  37 Hacc  132, Hudud 9 , Hacc 147, Tırmizi fiten 6)

Maide 5/32 suresinde bu ayet gayet açıktır. '' Bu yüzden İsrailoğullarına şu gerçeği hükmettik : Kim bir canı , bir can karşılığında veya yeryüzünde bir fesat çıkartmaktan dolayı olmaksızın öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur.''

O zaman Kur'an-ı Kerim'deki haklı savaş gerekçelerine ve ilkelerine bakarak barışın temininde gerekli tedbirleri almakta yol alabiliriz. 

* Düşmanın saldırı ve zulmü : Yurtlarını basan , hicrete zorlayan , can , mal ve namus güvenliğini tehdit eden durum savaşı zorunlu kılar. Esasen İslam karşıtı kişilerin ve yayın organlarının lanse etmekte olduğu ve sözde cihad adı altında bazı terör örgütlerinde gözlemlediğimiz ''istila'', '' sömürü '' ve ''tecavüz '' amaçlı saldırıları tanımaz. Bakara 205 . , Nisa 94. , Kasas 83 , Şura 41-42 ' de açıkca belirtildiği gibi savaşa ancak can ve mal güvenliğini sağlamak , hak ve hürriyetleri korumak , İslama ve diğer İslam ülkelerine yönelik saldırıları önlemek amacıyla başvurulabileceği hükme bağlanmış ve meşru gördüğü bu savaşı da diğerlerinden ayırmak için ona '' CİHAD '' adını vermiştir.

*Adil savaş ilkesi : Cihad fiilen başladığı zaman kullanılacak bir ilkedir. Bu ilkeye göre savaş sadece savaşa iştirak eden tarafa yöneliktir. İslamda düşmanı öldürmekten ziyade insan kazanmak esastır. Bu nedenle savaştan önce itaat ve cizye denen savaş tazminatı teklif edilir.Adil savaş ilkesine göre hedef sadece düşman askerleridir. Karşı taraftan da olsa çocuklar , kadınlar , yaşlılar , yatalak hastalar , akıl sağlığı olmayanlar ve sakatlar öldürülemez. Savaşa iştirak etmeyen din adamlarına ve ihtiyarlara silah çekilmez.

*Savaşta aşırı gitmemek ilkesi : İslam savaşta bile insani değerlere itibar eder. Savaş anında , dehşet ve vahşeti sergileyen şiddetli hiddetleri engeller , savaşta bile ölçüyü kaçırmamayı prensip olarak kabul eder. Saldırıya ancak misli ile karşılık verilir.


*Sulh ve barış ilkesi : Düşman tarafından teklif edilen sulh ve barış anlaşmalarına karşı sulh ile mukabele etmeyi prensip edinir. Nisa 128. ayette ilan ettiği ''Sulh daima hayırlıdır ''mesajını 1400 seneden fazladır ilan etmiştir.

* Esirlere iyi muamele etme ilkesi :Esirlere Allah rızası için özellikle iyi davranılır .Aç ,susuz bırakılmaz .Çünkü amaç insan kazanmaktır. (Bakara 177 , İnsan 8-1)

Fıtratım gereği  savaş filmlerini dahi izlemem . Mesleğimde son derece soğuk kanlı davransam da insanın insana verdiği fiziksel ve manevi zarar beni hep üzmüştür. Mensubu olduğum dinin savaşa insani bakışının ve yapıcı yaklaşımının hepimize insani ilişkilerimizde örnek olması dileği ile mutlu , huzurlu , sağlıklı bir 2016 dilerim . Yorumlarınız ve katılımlarınızı çok önemsediğimi tekrar belirtir , saygılar sunarım...





3 yorum:

  1. Barışı güzel açıklamışsınız Mekke de 10 yıl süren İslam mücadelesinde bir kez bile müslümanlar karşılık vermediler.Ardından 13 yıl boyunca süren Medine döneminde ise savaşaların çoğunluğu savunma savaşı idi. Mekke'nin fethi yani bugün ise kan akıtılmadan feth olundu. ben saygı duyarım :)

    YanıtlaSil
  2. Ayrıca esirlik anlayşına gelince islam köleleri yüceltmiştir. Toplumda statünün önemsiz olduğunu kuran ve tutarlı hadisler bize gösterir. çünkü üstünlük renkte statüde değil ancak takva iledir.

    YanıtlaSil
  3. Yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum Esmanur Yüksel.

    YanıtlaSil