16 Aralık 2015 Çarşamba

KOÇLAR İÇİN-3 / SOSYAL SAKARLIK ''ASPERGER '' SENDROMU NEDİR?



Arkadaşının oğluna Asperger Sendromu teşhisi konmuş bir öğretmen ulaştı bana . Bu sendromla ilgili hiç bir şey bilmediğimi fark ettim.  Biraz araştırınca kendisine dönüp özet bir bilgi verdim ve teşekkür ettim. Çünkü sıklıkla görüştüğüm , öğrenci koçluğu yaptığım gençler arasında sosyal iletişim probleminin çok ağır bastığı durumlarda akla gelmesi ve yönlendirilmesi gereken bir durum  olduğunu gördüm. Hele de W. A. Mozart'ın , Albert Einstein'ın , Marie Curie ve Thomas Jefferson  gibi tarihte saygı duyulan bazı kişilerde de bu sendromun olduğunu öğrendiğimde merakım iyice arttı .

Bu nedenle yazı özellikle bu sendrom hakkında benim gibi bilgi edinmek isteyenlere ve merak edenlere yazıldı .

Asperger ismi genellikle otizm ile yan yana anılır. Bu sendromun sıklıkla otizimle karıştırılmasının nedeni de onun özelliklerinden bazılarını taşımasındandır. Sosyal ilişki becerilerinin zayıf olması , rutini sevmeleri ve değişiklikten hoşlanmamaları gibi. Otistiklerin aksine normal konuşma becerilerinin geliştiği yaşta konuşmaya başlarlar. Yine sosyal iletişim kurma istekleri vardır ancak becerileri azdır . Bu istek özellikle ergenlik çağında çok artar . Bu nedenle , bu dönemde yeterli destek alamazlarsa  depresyon görülme riski anlamlı şekilde artar. Ne yazık ki sorunları hayat boyu sürer ancak bazı belirtiler zaman içerisinde düzelmeye eğilimlidir.


 Özellikle yetişkin aspergerliler kendi güçlü ve zayıf yönlerini anlamayı öğrenebilir ve sosyal iletişim becerilerini geliştirebilirler . Tam bu noktada özellikle davranış eğitimini almış yetişkinlerin ve gençlerin takiplerini yapan birimlerin bilgileri dahilinde profesyonel koçluk almalarının ve duygusal farkındalık eğitimlerine katılmalarının öneminin altını çizmek isterim. Sendromun görüldüğü tanınmış isimlere bakarsanız çoğunda IQ ile ilgili sorun yoktur , hatta bazılarında çok yüksektir. Akademik başarı normal ve normalin üstünde olabilir. ( Not : Daha ayrıntılı bilgi için bknz :Üstün Zekalılarla Uyumlanmak  Mart 2015 blogcukoc arşiv)

*** EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ SOSYAL DURUMLAR KARŞISINDA YAŞANAN PROBLEMLERDİR. ***

Çocuklukta sosyal ipuçlarını seçememe , sohbeti sürdürme , empati eksikliği , konuşmanın anlamını değiştiren vurgulama ve tonlamalardaki ayrıntıları seçememe , rutin yaşamlarındaki herhangi bir değişiklik , göz kontağından kaçınmak , şakaları anlamamak veya kendisine göre anlamlandırmak , yaşına göre yaşıtlarından daha resmi bir dil kullanması , motor becerilerinin bazılarının geri kalması , yüksek ses , ışık ve uyaranlara fazla duyarlı olması , kendi sevdikleri konuda aşırı ve tek taraflı konuşmaları , çok iyi hakim oldukları bir veya bir kaç özel ilgi alanlarının olması gibi belirtiler vardır . 

Şu anda zihinlerinizin kendinizde ve  yakınlarınızda teşhis koyduklarını duyar gibiyim . Fakat şunu söylemem gerekir ki ;  bu belirtilerden bir iki tanesinin olması bu sendromun olduğunu göstermez . Önemli olan bu belirtilere ciddi sosyal iletişim kurma sıkıntısı yaşamasının eklenmesi gerekir .

Bu sendromu taşıyan çocukların çoğunun dil ve zeka gelişimi normaldir. Aynı zamanda yine çoğu arkadaş edinmek ve aktivitelere katılmak konusunda çok çaba sarf ederler.

Peki gençken ne gibi sorunlar yaşarlar ? Gençler sosyal becerilerini içinde bulundukları ortamın destekleyiciliği ile doğru orantılı olarak geliştirebilir . Bununla beraber iletişim becerileri halen geridir ve halen diğerlerinin davranışlarını anlamakta zorlanırlar. Her genç gibi arkadaş isterler ama arkadaşlarına yaklaşırken ürkerler , çekinirler. Diğer gençlerden farklı olarak uyum sağlamak ve havalı görünmek için çaba harcamak onlarda duygusal yük oluşturur. Çoğu etraflarında saf ve çocuksu gençler olarak etiketlenir . Bu durumda kolayca alay , zorbalık gibi olumsuz davranışlara maruz kalmalarına sebebiyet verebilir. Aslında sahip oldukları çekingenlik , çok kolay güvenebilecekken çekilme , anksiyete ve depresif ruh halleri  , yaşadıkları bu zorlukların sonucudur.

Asperger Sendromunun gence yararının olduğu durumlar da vardır . Çok az ama öz bir iki iyi arkadaş edinebilirler . Diğer gençlerin peşinden koştuğu akımları takip etmemeleri fark edilmelerini ve sivrilmelerini sağlar . Onlar moda ve geleneksel düşünce sistemleri yerine yaratıcı ve orjinal hedefler , planlar peşindedir . İlgi alanlarındaki üstün bilgi hakimiyeti bu konularda herkesten önde olmalarını sağlayabilir . Genelde kurallara çok uyarlar ve şaşırtıcı düzeyde dürüsttürler.

Yetişkinler gençlere oranla daha rahattır . Hele zayıf ve güçlü yönleri konusunda farkındalıkları yüksekse daha az zorlanırlar . İşte tam bu noktada bu bireyler koçluk alabilir.  . Sosyal işaretleri anlamak konusunda gelişenler , dikkat ve ilgi alanlarına odaklananlar kariyer yolculuklarında başarılarını arttırabilir . En çok ilgilendikleri alanlar teknoloji ve bilimdir. Hatta mühendislik alanlarında başarılı olanları çoktur.  İlgi alanlarına uygun ve ait hissettikleri iş hayatları olursa tam bir görev adamı olurlar . 

Tedavi amacı aslında toplumda bir birey olarak etkin yer alması ve hayatın her alanında kendi kendisine yetmesidir . Bunun için gerekli olan da bireysel gelişim çalışmalarıdır . Eğitim çağında ise rehberlik ve danışmanlık desteği alınması ve öğretmenleri ile sıkı ilişkiler içinde olunması yararlıdır . Hatta çocuktan gerekli iletişim desteği gelmeyeceğinden veli ve okul kendi iletişim çözümlerini bulmak zorundadır . Özellikle arkadaşlarının bu çocukları farklılıkları ile kabullenmeleri çok değerlidir . Çocuğun güçlü yönlerinin ve başarılı oldukları ilgi alanlarının sosyal anlamda değerlendirilmesi yararlıdır . Ek olarak dikkat eksikliği , bipolar bozukluk , obsesif -kompulsif bozukluk , yaygın anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi ek sorunlar yoksa çocuk ve genç daha sorunsuz devam eder. Ailelerin koçluk ve danışmanlık alması da bir seçenektir.

Bu gençlerin daha geç olgunlaşacakları akıldan çıkartılmadan , hayatın her anı empati ve sosyal beceri gelişimi için değerlendirilebilir . İzlenilen filmlerdeki karakterlerin  davranışları beraberce yorumlanabilir . Empati kurmasına yardım edilebilir . Çocuklarda da aynı şekilde okunan hikayelerdeki kahramanlarla aynı sistem uygulanabilir .

Okul çağındakilere görsel hatırlatıcı sistemler yararlıdır . Programlarını önceden bilmek stres düzeylerini azaltacaktır . Bu çocuklara okullarını önceden resimlerle tanıtmak ve alıştırmak faydalıdır . Sınıfındaki arkadaşlarının öğretmence bilgilendirilmesi zaten problem yaşadığı sosyal iletişim engelini azaltacaktır. Arkadaşlarından alay yerine  kabul görmesi özgüvenini arttıracaktır.Tam bu noktada öğretmenden istenebilecek diğer bir destek de sınıfta yanına hassas , sosyal ilişkilerinde başarılı öğrencilerin oturtulmasıdır. Doğuştan yetenekli olduğu ve ilgi alanı olan konularda becerilerini göstermesi  için teşvik yararlıdır . El yazıları genelde çok kötüdür bu konuda üstelememek gerekir. Hatta ödevini bilgisayarda yazması çok iyi sonuçlar verir ve zaman kaybını azaltır. Zaman yönetimi konusunda rutinler oluşturulması faydalı olur.


Sonuç olarak asıl yaşanan üçlü zorluk seti :


* Toplumsal ilişkilerde zorluklar * İletişimde zorluklar * Hayal gücünde zorlanmalar


Bu zorluklarla baş etmeye çalışırken çoğunlukla yanlış anlaşılırlar . Aşağıda kendilerini ifade cümlelerini okuyacaksınız :


'' Sanki görünmez bir duvarın arkasındayım .''


'' İlişkilerle ilgili fikirlerimi filmlerden edindim . Aslında bu bakış açısının çok realist olmadığının farkındayım . ''


'' Reçel kavonozuna kapanmış bir arı gibi hissediyorum .''


'' Olaylara katılma yetimin eksikliğine çok üzülüyorum .'' 


'' Söylenenleri kelimesi kelimesine anlamaya meyilliyiz . İki ile ikiyi bile toplayamıyor ne demek ?''


'' Duyguların ve yüz mimiklerinin ne ifade ettiğini anlamakta çok zorlanıyorum .''


'' Elimde sıra numaram yoksa sıranın bana geldiğini anlayamıyorum .''


'' Bazen başka ülkelerden olan insanlarla anlaşmayı daha kolay buluyorum .''


'' Konuşmayı devam ettirmekte zorlanırım .''


'' Göz teması kurmayı sevmediğim için insanlar dürüst olmadığımı düşünüyor ve beni kasıntı buluyor. ''


'' Tiyatro ve piyesleri anlamıyorum ama bayrakları çok seviyorum.''



Teşekkürler Ayşen Çankaya 16 .12 2015( Web -DM sitesinden yararlanılmıştır.)









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder