14 Aralık 2015 Pazartesi

İBRET VERİCİ KISSALAR -2



İstanbul'un Vefa semtine adı verilen Şeyh Vefa , Fatih devrinin büyük alimlerinden ve evliyasındandı. Akşemseddin , Molla Gürani gibi devrin manevi önderlerinden biriydi. Bu büyük zatın oyun yaşlarındaki oğlu kötü bir alışkanlık edinmişti . Ucuna çivi çakılmış bir sopa ile o devirde evlere içme suyu taşıyan sakaların kırbalarını deliyordu. Evcil hayvan derisinden yapılmış su tulumu demek olan kırba , sivri bir madde ile dokunuldu mu kolayca delinecek bir nesneydi. Şeyh Vefa'nın oğlu da bunu yapıyordu.Sakalar bir din büyüğünün oğludur çok sürmez diye bir müddet dayansalar da baktılar vazgeçecek gibi değil Şeyh Vefa' ya şikayet ettiler.Vefa Hazretleri olanları duyunca hayretler içinde kaldı. Nasıl olur da bunca özene , disipline rağmen evladından yanlış davranışlar hasıl oluyordu. Düşündü , düşündü ...


Eve geldi . Hanımına seslendi : '' Hanım bu çocuğun hamileliğinde bana anlatmadığın özel bir şey yaşadın mı ? '' Hanımı düşündü ve cevap verdi : ''Evet Bey . Bir ara canım aşırı portakal çekmişti . Ben de komşudan istemeye utandım . Karanlıkta bir iki tanesini iğne ile delip azıcık çıkan suyu tattım. Nefsimi körelttim.'' 

Şeyh Vefa dinledikten sonra hanımına şöyle seslendi : '' Hanımım hemen o komşuya git , bana anlattıklarını aynen anlat ve helallik iste ! '' 

Hanımı denileni yapmış ve helallik almış . Çocuğunda kırba deldiği bir daha görülmemiş . Şeyh Vefa Hz.'nin kıssasından anlıyoruz ki sorumluluğu büyük din adamlarının hayatlarındaki en ufacık hata kendini başka şekillerde gösterir ve bu yüce zatlar bunu anlayacak ferasete sahiptirler... Örnek olması duasıyla...




1 yorum:

  1. Teşekkür ederim yazı için ayrıca siteme buyrun ziyaret edin
    http://islamguzelahlaktir.blogspot.com/

    YanıtlaSil