24 Temmuz 2015 Cuma

KOÇLAR İÇİN - 1


VÜCUT DİSMORFİK BOZUKLUK  ( BEDEN ALGI BOZUKLUĞU )




           
                Ergenlerle yaptığım koçluk ön görüşmeleri sırasında bazen aramızda komik diyaloglar geçiyor. Benim asıl mesleğimi bilenler sivilceleriyle , kilolarıyla , hormonal düzensizlikleri ile ilgili sıkıntılarını dile getiriyor. Bazıları çözüm istiyor. İşin ilginç tarafı yaşadıkları bu özel dönemin yaşattığı bazı fiziksel ve ruhsal sıkıntılar gençlerin gündemini de meşgul ediyor.

               Koç olarak kendi düşüncelerimizi danışana sunma diğer bir deyişle danışmanlık yapma , akıl verme durumumuz yok. Koçluk seansı öncesi teknikler konusunda aydınlattığım gençlerden ziyade benim gibi ergenlerle daha sık karşılaşan , koçluk yetkinliklerini danışanı gerektiğinde uygun profesyonele yönlendirme konusunda geliştirmek isteyen, ilerlemekte  zorluk yaşanan danışanlar gibi hallerde yapılabileceklerle ilgili koç meslektaşlarıma katma değer sağlamak istedim.

               Bana ve mentörlerimize  sık sorulan sorulardan anladım ki bu tip 
sorunlar koçların sık şahit oldukları ve zarar vermeme duygusu ile kendilerinde soru işaretleri yaratan haller.  Ben de asıl mesleğimi yardımcı yaparak önce kendi bilgilerimi tazelemek , sonra da arkadaşlarıma bilgi sunabilmek için bir yazı dizisi hazırladım. Psikolog değilim .Psikiyatri stajı almış bir pratisyen hekimim. Sadece şunu söyleyebilirim.İnsan ruh sağlığı kapalı bir kutudur. Bazen dışına bir şeyler sızar. En deneyimli akademisyen psikiyatristlerin anlayamayacağı haller vardır. Genel bir tıbbi kural olarak HASTALIK YOK HASTA VARDIR. Her klinik halde her kişide farklı yaşanır. Aynı travmayı yaşayan 100 kişinin travmaya 100 değişik cevabı olur.Kimisi hayata devam dahi edemezken , kimisi aynı travmadan güçlenerek çıkar. NE GÜZELDİR Kİ KENDİ SEÇİMİMİZ OLAN TEPKİYİ VERİYORUZ.Koçlar olarak yargısızlık ana ilkelerimizdendir. Bu yazı dizisinin de amacı kimseyi tedavi etmeye soyunmak değildir. Aksine sosyolojik ve tıbbi diğer branşlarla dayanışma halinde bireye katkı sağlamaktır. Toplumda çok sık rastlanılan klinik durumlar hakkında kaliteli ön görüye sahip olmak kime zarar verebilir ? Koç eğer ICF standartlarında her türlü tekniği ve yetkinliği ustaca sergilediyse sonuç ve sorumluluk tamamen danışana aittir. Bunu bilen koç bana ne yaptın ben bunu daha önce neden düşünemedim diye soran danışanına '' Sana sadece profesyonelce yol arkadaşlığı yaptım ''der ve tebessüm eder. 
              BİLMEK BANA GÜÇ VE ÖZGÜVEN VERİR . HER ŞEYE RAĞMEN KAFASININ KARIŞACAĞINI DÜŞÜNEN YAZININ BUNDAN SONRASINI OKUMASIN LÜTFEN !

                     Bu konudaki her türlü katkıya ve eleştiriye açığım. Her zaman kullandığım bir pozitif inancım vardır : İki akıl tek akıldan üstündür. Kollektif bilinç yeni ilerletici ve yapıcı fikirlerin doğduğu yerdir...






            Günümüzde birçok kişinin bedeniyle ilgili bazı takıntıları bulunuyor. Ancak kişinin bedeninde gerçekte olmayan, varsa bile çok hafif olan bir kusur hayat kalitesini bozuyorsa, işe gitmesini engelliyor, arkadaşları ile ilişkilerini bozuyorsa, sosyal çekingenliğe sebep oluyorsa, anksiyete ve öfke yaratıyorsa ve bu durum hayatının yüzde 70’ini kapsıyorsa Beden Algı Bozukluğu’ndan bahsetmeye başlıyoruz.

               Bu kişiler sosyal fobi ve depresyonlarının nedenini vücutlarındaki anormalliklere bağlı olarak kaybettikleri özgüvenleri olarak düşünürler.


                  En sık üzerinde durulan vücut bölgeleri, görülme sıklığına göre yüz, saçlar, burun, cilt ve gözlerdir. Kusurlu olduğuna ilişkin kaygı duyulan vücut bölgeleri zamanla değişebilir. Sürekli aynada kusurlu bölgesini inceleme, kusurunun önemli olmadığına dair onay beklentileri, vücudunun yansımasını gösteren yüzeylere bakmaktan, toplumsal faaliyetlerden kaçınma ve hayali kusuru aşırı makyaj, giyim tarzını değiştirme gibi çabalarla saklama girişimleri vardır.Özellikle ergenlerde yapılan çalışmalarda yaklaşık %50 oranında dismorfofobik ( takıntılı beden algısı bozukluğu düşünceleri ) belirtiler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Neyse ki bu olgulardan az bir bölümü klinik tanı alacak şiddettedir.



                  Başlangıç yaşı 15-20 yaşları arasındadır. Kadınlarda erkeklere, bekarlarda ise evlilere oranla daha sıktır. Vücut dismorfik bozukluğu olan hastaların sözde kusurlarını tedavi etmeye yönelik cerrahi girişimler, dermatolojik yaklaşımlar ya da diğer tıbbi tedaviler hemen her zaman başarısızlıkla sonuçlanır. Yapılan çalışmalar antidepresanların hastaların % 50'sinde etkili olduğunu bildirmektedir.

                   Bu bilgilerden koçlar olarak yararlanacağımız nokta çalıştığımız kişideki bulguların danışanın hayatının çok büyük bir kısmını meşgul edip etmediğidir. Kusurla ilgili estetik cerrahi geçirme gibi radikal karar varlığında da yönlendireceğimiz uzmanlık kesinlikle psikiyatridir. Çünkü tıbbi değişiklikte bu algı bozukluğunu çok yoğun yaşayan kişileri memnun etmez.

Beden dismorfik bozuklukta baskın olan davranış modelleri şunlardır 


*Belirli bir vücut kısmının görünüşünü, aynalarda ya da diğer yansıtıcı yüzeylerde defalarca kontrol etmek

* Kusuru sık sık diğerleriyle kıyaslama

*Resimlerinin çekilmesini reddetmek

*Fark edilebilir kusuru gizlemek için aşırı / abartılı giyinmek, makyaj yapmak ve şapka takmak

*Hayali kusuru saklamak için elleri ya da duruşu kullanmak

*Sıklıkla fark edilebilir kusura dokunmak

*Kişinin cildini yolması

*Hayali ya da abartılmış kusuru sıklıkla ölçmek

*Tuvalet ve bakım ritüellerini özenle yerine getirme

*Fark edilebilir kusura sahip vücut kısmı hakkında abartılı araştırma

*Kusurun minimal olduğu ya da var olmadığı ya da bir tedavinin gereksiz olduğu yolunda diğerlerinin kişisel görüşleri ve doktorların tavsiyelerine rağmen cerrahi girişim ya da tıbbi tedavi aramak

*Fark edilebilir kusur hakkında içini rahatlatma arayışı ya da diğerlerini bunun anormal ya da aşırı olmadığına ikna etmeye çalışma

*Fark edilebilir kusurun görünebileceği sosyal durumlardan kaçınma

*Hayali kusurdan dolayı diğerlerinin yanında endişe ve çekingenlik hissetme (sosyal fobi)

Şiddetli VDB olan kişiler, okulu bırakabilir, işlerinden istifa edebilir ya da evden dışarı çıkmaktan kaçınabilirler.

VDB olan kişilerde belirli fiziksel obsesyonlar (takıntılar) yaygındır. Bunlar aşağıdakileri içerir:
Burnun ebadı ya da şekli gibi belirli bir yüz uzvunun tüm ebadı, şekli ya da simetrisi
Çok büyük ya da çok bariz olarak algılanan ben ya da çiller
Akne ya da lekeler
Küçük izler ya da cilt sıyrıkları
Çok fazla yüz ya da vücut kılı
Kellik
Göğüs ebadı
Çok küçük olarak algılanan kaslar
Genital (cinsel) organların boyut ya da şekilleri
                    
               Alkol ve madde bağımlılığı , kronik mutsuzluk ve özgüven eksikliği , asteni , enerji düşüklüğü , OKB (obsesif kompulsif bozukluk ) ,takıntılı yineleyen düşünceler ,değersizlik hissi ve depresif ruh hali beraberinde gözlenebilir. En şiddetli olan durumlarda  5 kişiden birinde İNTİHAR düşünceleri görülebilir. Bu durumda zaten yapılacak ivedi olarak aileyi bilgilendirmek ve psikiyatriste yönlendirmektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder