21 Aralık 2015 Pazartesi
DÜŞÜNCE - 2 '' YARATICI DÜŞÜNME''
SİZCE YARATICILIK NEDİR ?
Cevabınızı duyamıyorum ama şunu tahmin edebiliyorum ki , algısal seçiciliğinize göre bir sanat dalı ya da bilim dünyasından çağrışım yapması olası . Oysa dikkat dürbünümüzü biraz yakın çevremize çevirirsek ; evimizdeki yardımcımızın , çocuklarımızın , iş yerlerimizde arkadaşlarımızın çeşitli yaratıcı becerilerle yaşamımızda farklılıklar yaşattıklarını görürüz.
O zaman yaratıcı düşünen bir bireyi nasıl tanımlayalım ? Yaratıcı düşünen insanlar sınırlı klasik tanımlamalara sığmayacak kadar doludurlar . Problemlere , yaşanılan her türlü soruna alışılmadık ve orjinal çözümler sunarlar. Bunun sonucunda maddi ya da belki de sadece zihinlerde değerli ürünler oluştururlar. Onlar aynı yere bakan ama farklı şeyler gören kişilerdir.
Yaratıcı insanların genel özellikleri de kendi içlerinde çok farklar taşır . Sosyal aktivitelere meraklı , arkadaş canlısı ve sevilen kişiler olmaları ; araştırma , yeniliklere açılma ve riskler alma konusunda kendilerine destek olur . Oysa aynı kişiler zaman zaman çılgın ve garip davranışları ve duygusal kararsızlıkları nedeni ile anlaşılamama sorunları da yaşarlar.
Yaratıcılık ''creativitiy '' latince '' creare '' kökünden gelir ki anlamı '' doğurmak ve meydana getirmektir '' Araştırmalar göstermiştir ki CQ ( Yaratıcı Zeka )'ları yüksek öğrenci ve bireylerin zaman zaman yaşadıkları ruhsal çöküş dönemleri aslında yaratıcılıklarını gösterememelerindendir. Bazen de aynen doğum öncesi sessizlik gibi içe dönük dönemler geçirebilirler.
En basit şekliyle ; orjinal ,sosyal faydalılığı olan ürünler ve fikirler yaratabilme olarak tanımlansa da bu fikrin ve ürünün değerlendirilmesini aldığı sosyal kabul belirler. Ürünlerin bazıları teknolojik olarak çok açık faydası olanlarken , bazıları sanatçının gözlerinden bakabilme yeteneğimize bağlı olarak derecelendirilir.
CQ yüksekliği ile IQ yüksekliği arsında korelasyon görülmüştür . ( bknz :blogcukoc 30 Mart Zeka Türleri ) Bununla beraber yaratıcılıkta edinilen sosyal beceri yüksekliğinin , fiziksel ve mental sağlığın , yetişilen aile ve çevrenin de etkisi çok açıktır.
İşte tam burada toplumsal olarak üzerimize düşen görevler var .Yaratıcılıklarını gösterememek bu kişilerin yaşadığı sinirsel ve ruhsal sıkıntıların ana sebebidir. Bu kişilere alan açmak gerekir . Çocuğumuzsa evimizde .Öğrencimizse okulumuzda . Çalışanımızsa işinde . Sanat ve bilim ile yaratıcılığı güçlü şekilde birleştiren bağ akıldır. Aklı pergelin sabit ayağı olarak düşünürsek diğer ayak sanatta , bilimde ve her alanda sonsuz yaratım potansiyelini sembolize eder. Alan ne kadar daraltılırsa yaratım o kadar baltalanır.
İnsana çok duyarlı çevre ve toplumlarda özellikle sanatsal yaratımın desteklenmesi doğaldır . Hayal gücünü işitsel , görsel ve kinetik kayıtlarla temsil eden her eser ve gösteri ; zihinlerimizde görme , anlama , ilişkilendirme ve hissetme ile ilgili alanları uyararak yeni doğumlarla ölümsüzleşir.
Uygar bir toplum , dengeli ve duygusal farkındalığı yüksek bireylerden oluşur. Bunun içinde çok küçük yaşlarda kendilerini çeşitli yaramazlıklarla farkettirmeye çalışan bu özgür ruhlara adeta ebeler gibi yapılacak eğitim koçlukları sağlıklı eserler bırakmalarına ve sınırsız yaratımlara gebe kalmalarına yardımcı olacaktır.
Aksi halde eser doğuramayan yaratıcı zihinler sorun yaşamaya başlayacaktır. Sanatsal ve bilimsel becerileri olan gençleri okuyarak , gezdirerek , araştırarak öğrenmeyi öğretme , deneysel olarak kullanabilecekleri fırsatlar sunma çok değerli olacaktır. Bu gençlerin ve bireylerin genel özelliklerine bakarsak çoğunun başarı ve özgürlük değerlerinin yüksek olduğunu görürüz. Mereklıdırlar , önsezileri yüksektir ve aynı zamanda şüphecidirler . Çok yönlü ilgi alanları vardır . Zaman zaman çok coşkulu dönemler yaşarken , yaratım süreçlerinde tamamen içe dönük dönemleri olabilir . Bu depresyon değil aksine zihinsel ve fiziksel aksiyon dönemidir. Onlara sağlanan alan ve davranışsal hoşgörü süreçlerine sunulabilecek önemli desteklerdir.
******** ********* ********* *********
NOT : Açıkcası bu yazıları öncelikle kendimi geliştirmek için yazdığımı söylemeliyim. Asıl yazıyı yazdıran mutlaka hayatta beni çok etkileyen bir olay oluyor genelde. Okuduğum , izlediğim bir şey ve özellikle koçluk yaptığım gençlerden ve yetişkinlerden topladığım veriler çok değerli tecrübe yapı taşları olarak birikiyor ve burada paylaşıyorum . Yazılarım yaşadıklarım penceresinden eserler olarak geleceğe hediyemdir ve tek bir kişinin yararlanması halinde benim hedefim gerçekleşmiş demektir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
iyi günler blog yazarı, bir yılbaşı hediyesi karşılığı firmamızı sayfanızında tanıtmak isterseniz Lütfen blog adresinizi facebook mesaj kısmına iletiniz. https://www.facebook.com/Pierrecassitr blog sayfası sürekli güncel olan kişiler aranmaktadır. www.pierrecassi.com
YanıtlaSil