10 Haziran 2016 Cuma

DÜNYADAN BİR MUHAMMED ALİ GEÇTİ...

           

             Vefatının ardından gelen açıklamalar ve yorumlar olmasa kendisini tam olarak tanıyamacağım cesur bir insan ile ilgili bugünkü yazım. İnsan kelimesinin altını çiziyorum. Çünkü hayatıyla ilgili biraz sonra paylaşacağım anekdotlar onun  farklı bir çizgide sürdürdüğü hayatıyla ne kadar çok kişiye rol model olduğunu kanıtlar nitelikte...

             Ülkenin en çok dinlenen yabancı müzik radyolarından birindeki spikerlerin neredeyse ağlayarak kendisinden bahsetmesi çok etkiledi beni . Şöyle diyorlardı : '' Kendisi için o kadar çok şarkı yazıldı ki , adeta hayatıyla müzik tarihine adını yazdırdı.'' Daha sonra araştırdığımda kendisinin de 1964 yılında ilk albümü olan '' I am The Greatest ''ı yayınladığını bundan sonra ise 1960 'ların klasiklerini yorumladığı '' The Gang's All Here ''ı çıkardığını ama bu albümlerin İslamiyeti seçmesinden sonra plak şirketi tarafından toplatıldığını öğrendim . Bütün bunlara rağmen o yine de müziği bırakmamış ve 1976 ' da yeni bir albüm daha çıkartmıştır. Yani sadece şarkı sözlerine konu olmamış , kendisi de şarkı söylemiş.


          Muhammed Ali'yi unutulmaz yapan efsane spor kariyeri değil sadece... O bu kariyerin getirdiği şöhretin şişirdiği egosunun altında ezilmemiş ; o egoya söz geçirip yanına şöhretin gücünü ve özgüvenini alarak yaşamış ve hayatın her alanında mücadele edenlere varlığı ile motivasyon kaynağı olmuş . Boksa başlayışı bile çalınan bisikleti için ağlayarak polis ararken , aradığı polisi boks maçı izlerken bulmasıyla ve bu olaydan sonra ayrımcılık yaparak kendisi ile ilgilenmeyen polisi ve hırsızları aynen o ringte yere serilen boksör gibi yere sereceğine yemin etmesiyle başlamıştır. Bundan olaydan sonra boks hocası Joe Elsby Martin 'i Colombia Gym adlı spor salonunda bulmuş ve boks kariyeri aslında haksızlığa karşı adalet arayışı ile başlamıştır. Bu azimle kısa sürede aldığı eyalet ödülleri ile dikkatleri çekmiştir. 

         Maçlar sırasında sergilediği şovlarıyla sadece boks sevenlere değil , eğlence tutkunlarına da ulaşmış ve hayran sayısını arttırmıştır. Ringler dışında sergilediği illüzyon numaraları ile günlük hayatta da şovlarına devam etmiş , ünlü sihirbazlardan bile övgüler almıştır.

      ''  Kelebek gibi uçar , arı gibi sokarım '' diyen 1.90' lık koca adam 1960 Roma Olimpiyatlarına giderken ilk defa uçağa binmiş , uçak inene kadar paraşütle oturmuş ve bundan sonra uçağa asla binmemiş . Kızı , babasını korkarken hatırladığı tek anın bu olduğunu söylemiştir. Bu olimpiyatlar sonrasında aldığı madalyayı Ohio Nehri' ne atıp atmadığı merak edilmiştir ama kendisi kaybettiğini açıklamıştır. Aslında bu olayın madalyası ile gittiği restoranda kendisine servis yapılmamasına sinirlenmesi olduğu hatta bu olaydan sonra madalyanın bile insan ayrımcılığına çözüm olmamasından yepyeni bir adalet ve eşitlik arayışı ile kendi içine , köklerine döndüğü söylenir. İslamla tanışmasının asıl sebebi de madalya sonrası gelen başarının başaramadığı insani eşitliği  Afrika kökenli akrabalarının dininde bulmasıdır.






         Muhammed Ali insana ve hayatına çok değer vermiş ve bazı şöhretler gibi sevenlerinden uzak kalmak yerine elinden geldiğince dokunmuştur . Bu dokunuşlar kimini intihardan kurtarmak için ayağına gitmek , kimini sağlığına kavuşturmak için özel olarak ilgilenmek şeklinde olmuş . İşte aslında kalplerde unutulmaz izler bırakması ne Süpermene karşı fotoroman karakteri olması , ne BM barış elçisi olması , ne Irak'tan rehine kurtarması , ne Vietnam Savaşına gitmemek için hapsi göze alması nedeniyledir. İnsanların ona saygı duymalarının ve çok sevmelerinin asıl sebebi belki de gönülden söylediğini hissettirdiği şu cümlede saklıdır :

'' Bir hayat kurtarmak dünyanın bütün şampiyonluklarından daha değerlidir.''  

                                  ***      ***    ***    ***


10 .06 2016...






















  ...  ...





   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder