8 Haziran 2016 Çarşamba

RAMAZAN AYI VE HİKMETLERİ





                    '' On bir ayın sultanı '' sıfatını son üçte birinde barındırdığı Kadir Gecesi münasebetiyle ayların en hayırlısı olarak alan Ramazan Ayı , insani olarak irademizi sınadığımız çok değerli bir zaman dilimi . 

                İnsan oruç tuttuğunda yemiyor , içmiyor  cinsellikten uzak duruyor  ahlaki ve edebi hassasiyetini zirveye çıkarıyor ve böyle yaparak adeta potansiyelini zorlayarak arttırıyor. Sadece yemek yememek değil , olabildiğince nazik olmak , kalp kırmamak , kavga etmemek insanı ahlaki olarak yükseltirken ; normalde bizi etkisi altına almış bir sürü alışkanlığımızdan da ulvi bir sebep için vazgeçebilmenin haklı onurunu yaşıyoruz.

               İşte bu güzellikler bizi ihtiyaçsızlık ( Samediyet ) sıfatının sahibi Yaratıcı ile yakınlaştırıyor. Oruçla beraber bu ay dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da öfke kontrolü . Buna çok önem veren tasavvuf büyükleri '' Nefis öfkeyi bırakmadığı zaman , ruh Allah'la irtibat kuramaz '' demişler... O zaman Ramazan'ı ibadetin ötesinde tam anlamıyla yaşamayı nasıl başarabiliriz ?

              Yaratılan her şeyi Allah'tan bir parça olarak görebilmek ve o parçada kendimizden de bir şey bulabilmektir Tevhid ( birlik ). Koskoca yaratılmışlar okyanusunda herkesin kendine özgü bir dalga olduğunu algılayabilmek . Kimi küçük ılımlı ve sakin , kimi daha celalli ve enerji yüklü .... Belki de dalgayı yapana saygıdır aşırı öfkelenmemek...

              



             Ramazan Ayı bireyin adeta insani olarak yükselebilmek için bilerek ,kendi arzusu ile sıkıntıya girdiği aydır . Müslümanlıktan önceki dinlerde ve hatta bazı düşünce akımlarında da aşırı yememe , hatta uzun süren açlık beynin düşünce faaliyetine olumlu yansımaları nedeniyle uygulanmıştır. İslam Dinindeki Ramazan Orucunun farkı ve güzelliği ; dini olarak Yaratıcı tarafından konulan kurallara hep beraber belli bir zaman diliminde uyulmasıdır. Orucun haram olduğu bayram günleri bu ibadetin toplumsal birliğe de hizmetinin kanıtıdır .

            Bedeni açıdan uzun süre aç ve susuz kalmak yanında kişinin davranış değişikliği için de fırsat ayı olarak görülebilir . Yemek yemeyen , bir şeyler içmeyen insanın kendi içine dönecek ve düşünecek zamanı kalır. Bağımlılıklar ve alışkanlıkları tersine çevirmek için hediye edilmiş bir zaman dilimi olarak düşünülebilir. Bu ayda ayrıca '' Zekat '' ibadeti de vardır ve uzun uzun üzerinde durulması gerekir . Toplumsal birliğin en önemli maddi aksiyonlarından biridir...

           Tabii Ramazan yemeklerin kokusunun ve tadının en üst düzeyde alındığı , yemek programlarının zirve yaptığı , içecek ve yiyecek sektörünün canlandığı da bir aydır . Bu açıdan bakıldığında bir sürü noktada toplumu harekete geçirir ve ortak değerler çevresinde motive eder. Sosyal birlikteliklerin arttığı iftarlar , çocukluk anılarında yer edecek pide kuyrukları , gecede yaşamların bir davulla birleşmesi gibi çok noktası vardır anlatılacak...

          Ramazan o hep anlatılan '' EGO '' aşırılıklarımızı törpüleyeceğimiz , '' İNSAN'' olduğumuzu , eksik ve aciz olduğumuzu anladığımız aydır. İftara doğru şekerler düşmeye , susuzluktan ağızlar kurumaya başladığında bile bu sayısız nimetleri tam iyilik hali şeklinde bünyemizin ihtiyacını karşılar lezzetlerle gönderen Yaratıcı'ya şükrederiz. Uzun süren açlık sonrası ilk lokmalardan alınan lezzet gibisi yoktur . Nefsimize oruç tutturarak adeta şu sözleşmeyi yaparız :

         '' Allahım ! Ben bu ay sağlığım el verdikçe Senin belirlediğin yeme - içme sınırlarına uyacağım . Her ne kadar şu an tam idrak edemesem de Senin yasaklarında ve kurallarında nefsim ve tüm insanlık yararına sayısız yararlar olduğunu kabul ediyorum . Bu ruhi , bedeni ve uhrevi yararları kendim , diğer Müslüman kardeşlerim ve tüm diğer insanlar için Senden bekliyorum . Belki de bu suretle zıtlıklarla anlayan aklım , Senin hiç bir şeye ihtiyacın olmadığını ve benim Senin karşında ne kadar aciz olduğumu anlayacak ve Senin SAMED sıfatını duyumlayacağım.

Bu ayı bana ve bütün insanlığa hayırlı eyle...

Lütfet ! Bu ay her zamankinden nazik olabileyim...

Lütfet ! Bu ay her zamankinden daha irade sahibi olabileyim...

Lütfet ! Davranışlarımı  duygularımı ve düşüncelerimi ilahi hikmetlerinle onurlandırabileyim...

Lütfet ! Sadece yemek - içmek için yaratılmış canlılarına karşı sevgiyle dolarken insani yüksek vazifelerimi unutmadan bu ayda verdiğin Ramazan ruhunu 365 güne yayabileyim... ''              

              


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder